Görenleri kendine aşık eden ve “aşık” anlamına gelen  Maşukiye ismini de bu özelliğinden almış. Her mevsimde farklı güzellikler sunan Maşukiye, İstanbul’un yanı başında, Kocaeli’nin nadiren yeşil kalmayı başarabilmiş en özel bölgesinde konumlanıyor. Kısa mesafede yayla keyfi mi desek yoksa güneyin serin şelalelerini ayağınıza getirdik mi desek… Ne diyeceğimize şöyle detaylıca bir bakalım.

 

Bir Yanı Orman Bir Yanı Göl: Maşukiye

 

Sapanca Gölü kıyısında, Kartepe’nin eteklerinde uzanan Maşukiye; her ne kadar güneydeki ya da kuzeydeki emsalleri kadar popüler olmasa da, bölgenin sınırlı yeşil alanlarından biri olması sebebiyle kendi içerisinde bilinirliğe sahip. İstanbul’a yalnızca 1 saat uzaklıkta olmasının da bu durumda büyük payı olduğunu söyleyebiliriz. Peki Maşukiye nasıl bir yer? Bir kere burada öyle büyük, konforlu ve lüks tesislerden bulma şansınız pek yok. Burada daha çok doğayla iç içe, huzurun ve sakinliğin her an ‘ensenizde’ olacağı bir gezi sizi bekliyor. Uzun bir doğa yürüyüşü ya da güzel bir bisiklet turuyla taçlandırabileceğiniz bu gezide, sabah kahvaltısı ya da akşam yemeği için de lokal seçenekler mevcut. İlk olarak, 1864 yılında sona eren Kafkas-Rus Savaşları sonunda bölgeye yerleşen Çerkezler tarafından yerleşim bölgesi olarak tercih edilen Maşukiye, zaman içerisinde Romanya ve Karadeniz’den göç almaya devam etse de yemyeşil dokusu ve göz alıcı manzarasından hiçbir şey eksilmemiş.  Elma, ceviz ve kiraz ağaçlarıyla kaplı, bir yanı derelere bir yanı ise yeşil bir ormana uzanan Maşukiye, yalnızca bahar aylarında değil, özellikle kış aylarında da yoğun ilgi görüyor. Bölgenin hemen ilerisinde yer alan Kartepe’deki kayak merkezleri, özellikle kış aylarında kayakseverler tarafından sıklıkla tercih ediliyor.

 

Maşukiye’de Yapılacak Şeyler

 

Peki takvimler bahar aylarını gösterip de çiçekler açtığında, o güzel bahar dinginliği etrafa yayıldığında ne yapıyoruz? Öncelikle direksiyonu Maşukiye’ye kırıyoruz. Buraya ulaştıktan sonra  ise yapabileceğimiz birçok şey var. Bu nedenle sizin için ufak bir liste hazırladık, tabii ki hangi maddeden başlayacağınız size kalmış.

 

İlk Adım: Doğa Yürüyüşü

 

Maşukiye ile tanışmanın ilk kuralı, onu güzelce yürüyerek tavaf etmekten geçiyor. Yürüyüş yapabileceğiniz birçok alan bulunmasının yanı sıra, her alanda farklı manzaralarla karşılaşabilir ve Karadeniz’e özgü bitki türlerini Marmara’nın kalbinde deneyimleme şansına erişebilirsiniz.  Maşukiye gezinize mutlaka rahat kıyafetler ve ayakkabılarla gelin, çünkü burada yürüyüşünüz için ormanda uzun bir süre geçirebilirsiniz. Orman gezintisine doyamayanlar, mevsiminde Maşukiye merkezde bulunan Kiraz Yaylası’nı da gezebilir.

 

Önüm Arkam Sağım Solum Yayla

 

Maşukiye yayla bakımından oldukça zengin bir bölge. Bu anlamda gezinizi zenginleştirmek için; Kartepe’ye çıkan yolun 1 ya da 2 km uzağındaki, Sapanca Gölü’nün boylu boyunca manzarasına karşı uzanan Kuzu Yaylası’nı da tercih edebilirsiniz. Panoramik göl manzarasına karşı güneşlenebilir, çam, kayın, ıhlamur ve fındık ağaçlarının arasında yürüyerek ciğerlerinize bol bol oksijen depolayabilir ya da diğer tüm ziyaretçiler gibi ‘tatlı’ bir fotoğraf telaşına kapılabilirsiniz. Kuzu Yaylası aynı zamanda tüm İzmit Körfezi’ni  de seyretme şansınız bulunuyor. Özetle, bol oksijen, göz alıcı manzaralar ve yemyeşil bir doğa, size Maşukiye’de uzun yürüyüşler yapmaya mecbur bırakacak. Bölgede bu yaylalara ek olarak, Bunlar dışında Çiğdem Yaylası, Soğucak Yaylası, Sultanpınar Yaylası ve Dikmen Yaylası’da rotanızın güzel bir parçası haline gelebilecek güçlü adaylar olarak karşımıza çıkıyor.

 

Öyle Uzaktan Olmaz: Sapanca’ya Uğrayın

 

Biliyoruz, karşıdan harika görünüyor ama inanın karşıdan göründüğü gibi durmuyor. Sapanca’yı yakından görmek, orman havasından sonra bir de temiz bir göl havası solumak da bu yüzden zorunlu hale geliyor. Göl kenarında yer alan yürüyüş parkurunda güzel bir yürüyüş yapabilirsiniz ve tabii ki fotoğraf çekmek yine serbest. Gün doğumunu yakalayabilirseniz ne mutlu ancak yetişemeyenler için gün batımının da aynı etkiyi yaratacağını umuyoruz. Yürüyüşe ek olarak, göl etrafında da bisiklet turu yapabilir ya da daha heyecanlı bir alternatif olarak ATV kiralayarak tura çıkabilirsiniz. Sapanca Gölü sakin bir göl olduğu için deniz bisikleti ve kano gibi su sporları için de oldukça uygun. Sıcak havalarda bisiklete güzel bir alternatif olabilir. Gezinizin öncesi ya da sonrasında acıkırsanız, tüm yolu geri dönmek ve merkeze ulaşmaya çabalamak yerine, Sapanca’ya uzanan yol üzerinde bulunan Kırkpınar’da restoranlara göz atabilirsiniz.

 

Kış Aylarının Yıldızı: Kartepe

 

Kartepe’yi öyle birkaç cümle ile geçiştiremezdik. O yüzden girizgahı kısa tutup hemen Kartepe’yi anlatmaya başlayalım. Buraya ulaşırken, yolda yükselen rakıma  paralel olarak düşen ısı derecesi ilk kez sizi sandığınızdan çok daha mutlu edebilir. Kartepe isminden de aşina olunduğu üzere, kar keyfi yapmak için en ideal noktalardan biri ve genellikle kış aylarında tercih ediliyor. Ağırlıklı olarak kayak tesislerinden oluşan bu bölgede; zorlu pistler azınlıktayken, her seviyeden kayak tutkununun gönül rahatlığıyla kayabileceği farklı tipte pistler bulunuyor. İlk kez kayak deneyecekler için bu pistler pek uygun olmayabilir. Eğer bölgeyi bahar ya da yaz aylarında ziyaret ederseniz yine müthiş bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Yalnız bu kez beyaz renk bu manzaradan eksik oluyor.

 

Gezdik Gördük Ne Yiyeceğiz?

 

Maşukiye’yi anlatırken, buradaki alabalık efsanesinden söz etmemek olmaz. Başınızı ne yöne çevirseniz bir doğal güzellikle karşılaşıyorsunuz, hal böyle olunca da saatlerce gezmek ve yürümek istiyorsunuz.  Bu kadar yürüyüşün ardından şöyle güzel bir yemeği hak ediyorsunuz ve kendinizi hemen kiremit üstü alabalık yapan bir restorana atıyorsunuz. Çevresi alabalık tesisleriyle dolup taşan Maşukiye’de zaten başka ne gibi bir seçeneğiniz olabilirdi ki? Genellikle Aygır Deresi’nden yakalanan bu balıklar, Bilecik’in kınık ilçesinden getirilen kiremitler üzerinde güzelce pişiriliyor ve tarafınızca afiyetle yeniyor. Balık sevmeyenler için yine kiremitte mantar ve köfte seçenekleri de bulunuyor.  Yine bölgede yetiştirilen, taze domates, salatalık ve biberlerle hazırlanan müthiş bir söğüş, kara fırında pişmiş ekmekler ve has Edremit zeytinyağıyla birlikte güzel bir yemek şöleni sizi bekliyor. Bölgeye erken saatlerde gelenler, Maşukiye’nin meşhur serpme kahvaltısını da mutlaka denemeli. Konu alabalık olunca seçeneğiniz çok olacak ama biz yine de birkaç ünlü restoran ismini buraya bırakalım: Akasya Alabalık, Saklı Bahçe Restoran, Cansu Alabalık, Vadi Restaurant, Yeşilköy Sapanca Restoran, , Pınar Alabalık,  Derin Irmak Kahvaltı Evi Osmanlı Bahçesi, Akasya Alabalık ve Green Blue Restaurant.

 

Maşukiye’ye Ulaşım ve Konaklama

 

İstanbul’a 129 km, Kocaeli’ye 36 km ve Sapanca’ya 13 km uzaklıkta yer alan Maşukiye’ye ulaşım oldukça pratik. Bu bölgeye E5 ya da TEM otoyollarınu kullanarak ulaşmak mümkün. Çıkış noktasını İstanbul olarak aldığınızda, buradan İzmit yönünde giderek İzmit Doğu çıkışından çıkıp Adapazarı yönüne dönünce Sapanca ayrımına doğru gidin. Kısa bir süre sonra Maşukiye tabelalarını göreceksiniz. Gişelere ulaştıktan sonra; Adapazarı, Kartepe istikametini oradan da Maşukiye tabelalarını takip edebilirsiniz. E5 tercih edenler ise İzmit’ten 7-8 km sonra Sapanca ayrımına giderek, 7-8 km sonra Maşukiye’ye ulaşabilirler.