İstanbul’un kuzeyinde yer alan Polonezköy, 150 yıl önce gelen Polonyalı göçmenlerin torunlarının yaşadığı özel bir bölge. Bugüne kadar ayakta duran ve 19. yüzyıl Polonya kır mimarisinden izler taşıyan bölge, adeta yurt içinde Polonya turu yapılabilecek kadar zengin bir kültürel mirasa sahip. Hafta sonunu tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bu güzel bölgede geçirmek isteyenler için Polonezköy gezi rehberi hazırladık.
Polonezköy’ün Polonyalılar tarafından konulan ismi Adampol ve tabii ki bu ismin bir hikayesi var. Polonya’nın işgali ve çıkan isyanlar gibi nedenlerle can güvenliğinden endişe eden Polonyalılar, 1842 yılında soluğu Osmanlı İmparatorluğunun başkenti İstanbul’da almış. O zamanlar yurt dışında yaşayan Polonyalıların lideri olan Prens Adam Czartoryski nedeniyle İstanbul Beykoz’da yer alan bölge, Adampol şeklinde adlandırılmış. Cumhuriyetin ilanından sonra ise bölgeye Polonezköy ismi verilmiş ve tüm Polonya göçmenleri de Türk vatandaşlığına geçmiş. Tabii yıllar içerisinde Polonya’nın bağımsızlığına kavuşması gibi nedenlerle bir kısım Polonyalı ülkesine dönse de hem onların bıraktığı izler hem de geride kalan halkla birlikte bu kültür korunmuş.
1800’lü yıllarda bölgeye ulaşan Polonyalı ilk göçmenler, tarım ve hayvancılık gibi konularla ilgilenmiş. Ancak İstanbul’un hem nüfusunun artması hem de alan olarak büyümesi nedeniyle bölge zamanla sayfiye yerine dönüşmüş. O günlerden bu yana da özellikle İstanbullular için mükemmel bir kaçış noktası haline gelmiş.
Polonezköy, İstanbul Anadolu yakasında yer alan Beykoz’da bulunuyor. Genellikle toplu taşıma araçlarının yeterli olduğu düşünülse de ilçe çok büyük olduğu ve Polonezköy de ilçenin sapa bir noktasında kaldığı için arabayla gitmek gerekiyor. Müstakil aracı olmayanlar için en kısa çözüm Dreamstur ile İstanbul Avrupa Yakası’ndan yola çıkacakların önce Anadolu Yakası’na geçmek için E80 yoluna girmesi gerekiyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yönüne doğru ilerledikten sonra Kavacık-Beykoz sapağından Yeni Riva Yolu’na girip Polonezköy sapağından döndükten sonra kısa bir süre içerisinde hedefe ulaşılıyor.
Polonezköy, İstanbul’un tarihi yarımadası dışında kalan birçok yerleşim yerinden çok daha eski bir tarihe sahip. Ayrıca İstanbul’un merkezine uzak olması nedeniyle tarihi yapılar korunabilmiş. Çok büyük bir kısmı Polonezköy Tabiat Parkı içerisinde yer alan ve yürüyüş yolu gibi sportif aktivitelere de olanak tanıyan bölgede farklı tarihi ve kültürel miraslar bulunuyor.
Görülmesi gereken noktalardan ilki, Zofia Rizi Anı Evi. İlk dönem göçmen ailelerden olan Riziler ve Türkiye’de yaşayan Polonyalılara dair bilgilerin yer aldığı anı evi, aynı zamanda 1800’lü yılların Polonya kırsal yaşamına uygun inşa edilmesiyle de dikkat çekiyor.
Bölgenin bir başka önemli mekanı ise Czestochova Meryem Ana Kilisesi. 1842 yılında ilk göçmenler tarafından inşa edilen kilise, birkaç kere tadilattan geçirildikten sonra bugünkü haline kavuşmuş.
Polonezköy’de gezilecek yerlerden bir diğeri de Polonezköy Kültür Evi. Bölge ile ilgili birçok bilginin yer aldığı kültür evi, yıl boyunca sergilere ve farklı sosyal aktivitelere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca kültür evinin hemen önünde ağaç heykeller de bulunuyor.
Polonezköy’e İstanbullular genellikle hafta sonu ya da resmi tatillerde konaklamak ya da sadece kahvaltı yapmak için gitmeyi tercih ediyor. Tabii kahvaltı için sabah saatlerinde gitmek gerekiyor. Yaz aylarında yeşile doyabileceğiniz Polonezköy Tabiat Parkı, kış ve bahar aylarında da doğanın değişimine tanıklık etmenize olanak sağlıyor. Bölgenin kültürüyle ilgileniyorsanız da Polonezköy’de konaklamak için haziran ayını seçmeniz yerinde bir karar olacaktır. Çünkü bölgede her yıl haziran ayında organize edilen Polonezköy Kiraz Festivali’nde Polonya’dan gelen folklor ekipleri dans gösterileri düzenliyor, konser ve sergi gibi farklı etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Sessiz ve romantik bir hafta sonu geçirirken İstanbul’dan çok uzaklaşmak istemeyenlerin tercih ettiği Polonezköy’de konaklanacak otel sayısı oldukça fazla. Doğa oteli konseptine sahip olan otel, Polonezköy’de yeme içme seçenekleri arasında da yer alıyor. Otel içerisinde yüzme havuzu ve SPA gibi özel imkanlar bulunuyor. Ayrıca tabiat parkına yakın olan ve genellikle Polonyalı göçmen ailelerin işlettiği Adampol Otel, Hera Pansiyon ve Alinda Otel gibi seçenekler de bulunuyor.